Stres yüzünden
saçın bir gecede beyazlayabildiği inancı oldukça yaygın. Claudia Hammond
sorunun kökenine inmenin zorluklarını anlatıyor.
Kaptan Pilot
Eric Moody, 1982’de Kuala Lumpur’dan Perth’e uçuş sırasında uçağın dört
motorunun birden durduğunu, Cakarta havalimanına acil iniş yapmak zorunda
kalmış. Bütün bu süreç boyunca pek korku belirtisi göstermeyen Moody’nin altı
ay sonra saçlarında bir tutam beyazlaşmış; bir yıl sonra ise bütün saçı
ağarmış.
Benzer şeyler
başka tarihsel karakterlerin de başına gelmiş. Fransa kraliçesi Marie
Antoinette 37 yaşında giyotine gitmeden bir gece önce saçlarının beyazlaştığı
söylenir. İngiliz avukat Thomas More’un da 1535’te idamından hemen önce
saçlarının ağardığı rivayet edilir.
Peki, bu
hikâyelerin doğruluk derecesi ne? Saçların bir gecede ağarması bilimsel olarak
mümkün mü? Saçın bu kadar kısa sürede renk değiştirmesine neden olan fizyolojik
bir süreç var mıdır?
Melanin pigmenti
Saça rengini
veren iki tür melanin pigmenti vardır: Saçın koyuluğunu belirleyen ‘eumelanin’
ile saçın kızıllık ve sarışınlık derecesini belirleyen ‘feomelanin’. Yaşımız
ilerledikçe saç foliküllerindeki hücreler bu pigmentleri üretmez olur. Bunun
sonucu ise saçın renksiz hale gelmesidir. Saçımızın bir kısmı eski renginde bir
kısmı ise renksiz olunca, özellikle koyu renk saçlılarda ortaya gri bir görüntü
çıkar.
Bu süreç
hakkında tam bilgiye sahip değiliz. Bir araştırmada, saçı suni yollardan
ağartmada kullanılan kimyasalın doğal ağarmada da devreye girdiği görülmüştür.
Fareler üzerinde yapılan araştırmalarda şu sonuca varılmıştır: Melanin üreten
hücreler hidrojen peroksit de üretiyor ve normalde bu katalaz adı verilen bir
enzim tarafından parçalanıyor. Fakat yaş ilerledikçe bu enzim miktarı azalıyor
ve hidrojen peroksit birikmesi melanin üretimini engelliyor.
Ani saç
ağarmasına tıpta ‘canities subita’ deniyor. Aslında saçlar renk değiştirmiyor,
renkli olan saçlar dökülüyor. ‘Alopesia arieta’ adı verilen hastalık ani saç
dökülmesine ve kısmi kelliğe yol açıyor. Vücudun bağışıklık sisteminin
tetiklediği bir reaksiyon olduğu sanılıyor; vücut kendisine karşı harekete
geçiyor. Stres durumu daha da ağırlaştırıyor. Korkunç şeyler tecrübe eden insanlarda
ani saç ağarması bununla bağlantılı olabilir. Bazı durumlarda beyaz saçlar bu
süreçten etkilenmiyor.
Yani şok
durumunda saç dökülmesi meydana gelebilir. Dökülen saç da renkli saçlar
olacağından beyaz saçlar kalacak, tüm saç beyazlamış gibi görünecektir. Belki
de bağışıklık sisteminin karşı saldırıya geçtiği şey pigment üretme sistemidir.
Pigment üretmeyen beyaz saç folikülleri bu nedenle etkilenmiyor olabilir.
Bu yaklaşım
Kaptan Moody’nin durumunu açıklayabilir. Moody’nin saçının tümüyle beyazlaşması
bir yılı bulmuş. Fakat saçları henüz beyazlamamış ya da az beyazlamış gençlerle
ilgili anlatılan bir gecede beyazlama hikâyeleri için ne denebilir?
Stres ve DNA hasarı
Bir başka vaka
da İsviçre’de 54 yaşındaki bir kadının kafasında küçük bir bölgede görülen saç
dökülmesi. Kortizon tedavisiyle saç dökülmesi durmuş, ama birkaç hafta içinde
saçları tümüyle beyazlamıştı.
Bu yıl kimya
alanında Nobel ödülü alan Robert Lefkowitz’in önderliğindeki bir ekibin geçen
yıl yaptığı bir araştırma bu sorunun yanıtına bir adım daha yaklaşmamızı
sağladı. Farelerde yapılan araştırmada, kronik stresin DNA’da hasara neden olan
bir mekanizma yarattığını ve bunun saç ağarmasına yol açabileceğini tespit
ettiler.
Saçların
beyazlaması tıbbın kolayca çözeceği basit bir sorun olarak algılanır, ama öyle
değildir. Tam olarak meydana gelen süreci görmek için şoka uğratıcı bir olay
öncesinde ve sonrasında saç yapısını, rengini, kalınlığını incelemek gerekir.
Hayati tehlike oluşturan anlar nadir oldukları gibi önceden bilinemezler de.
Hiçbir etik komisyonu da laboratuvardaki gönüllü denekleri yeterince korkutacak
bir olaya meydan verilmesini kabul edemez.
Kısacası, şok
nedeniyle saçın renk değiştirmesi dşüncesi oldukça ilginçtir. Belki de bunun
ardında yatan şey vücudumuzun bizim dışa vurduğumuzdan çok daha fazlasını
yaşıyor olduğu düşüncesidir. Yani kaptan pilot Moody, motorları duran uçağa
acil inişi soğukkanlı bir şekilde yaptırmış olsa da, vücudu ayrı bir hikâye
anlatıyor olabilir.
Claudia Hammond
BBC Future
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder