14 Kasım 2014 Cuma

BİRÇOKLARININ ÜRKTÜĞÜ HİPNOZ NEDİR ACABA?

Bu güne kadar filmlerden izleyip ya da kitaplardan okuduğumuz, deneyimlerimizi yaşamadan ( aslında günlük hayatta sık sık yaşayıp fark etmeden ) hakkında bu yollarla bilgi edindiğimiz hipnoz nedir acaba?
   Hipnoz; tüm fonksiyonların çalıştığı, bilincin tamamen açık olduğu bir konuda; kesinlikle uyku hali olmadan; istekle elde edilen bir konsantrasyondur.
   Hipnoz ile ilgili yapılmış olan EEG çalışmalarında hipnoz EEG’sinin uyanıklık ve tam dikkatli olma halindeki bireylerin EEG’sine benzerlik gösterdiği ( yine de uyku halindeki Alfa dalgalarına da tam benzemediği ), uyku EEG’sine ise hiçbir benzerlik göstermediği saptanmıştır. Uykuda bazal metabolizma %10 azaldığı halde hipnotik trans halinde değişmemektedir. Beynin oksijen ve glikoz kullanımı da uyanıklıktaki gibidir. Uykuda tendom refleksleri tamamen ortadan kalktığı ya da zayıfladığı halde hipnotik trans halinde uyanıklıktaki gibi normal durumdadır.
    Hipnoz seçici, odaklanmış dikkatle oluşan %100 doğal bir durumdur ve bu insan zihninin en büyüleyici fenomenlerinden biri olmaya devam etmektedir. Bu bilinç durumunda şifa, kendini keşif ve değişim için sayısız olanak kapılarını açan bir deneyimdir.
   Televizyon izlerken, araba kullanırken, örgü örerken, telefonda konuşurken, sevdiğimiz bir işi yaparken aslında trans halindeyizdir. Etrafımızda olan biteni görmez, duymaz, işitmeyiz yalnızca odaklandığımız işteyizdir. Bu, hipnoz ile aynı deneyimdir ve hepimiz gün içerisinde bu trans deneyimlerini sık sık yaşarız. İşte hipnoz, bu kadar doğal ve iç içe olduğumuz bir süreçtir.
    Aslında hepimiz yıllardır kendi kendimize söylediğimiz ya da başkaları tarafından bize söylenen sayısız telkinlerle, olduğunu sandığımız bir kişilikle trans halinde yaşamaktayız. Yapılması gereken öncelikle bu transtan çıkıp uyanmaktır. Daha sonra yapılması gereken ise bu trans deneyimini kendimize yararlı olacak şekilde kullanıp asıl benliğimizin açığa çıkmasına öncülük etmektir.
   Hipnotize olan kişinin bilinçaltındaki kodlara ulaşılır ve bu kodlar kişinin tamamen kendi iradesiyle anlam değişikliğine uğratılır. Bu noktada hipnotist, kişinin kaynaklarına ulaşabilmesi için rehberlik edip kritik noktaları yakalamasına yardımcı olur.
   Her canlının bir zihni vardır ve bu sebeple her bir hücremizin de zihni vardır. Hipnoz ile her bir hücremizin zihniyle bütünlük kurulup istenilen telkinler mesaj olarak iletilir. Bu durum beyin dalgalarında gerçekleştirilen değişikliklerle, beden bütünlüğü içerisinde frekansal uyum sağlanmasıyla gerçekleştirilir.
   Hipnoz ile kişilerin inanç ya da değerlerine aykırı gelen şeyler yaptırılamaz. Çünkü beynimizde bizi koruyan 2 milyar sinir hücresi bulunur. Bu aslında, beynimizin, ben’ imizi koruma mekanizmasıdır.
   Zihnin bedenimiz üzerindeki etkileri her geçen gün yapılan çalışmalarla daha fazla kanıtlanmaktadır. Kanseri vücut ısısını yükselterek yenmeyi başaran Alman doktor Robert Gorter de buna çok güzel bir örnektir.

HİPNOZUN KULLANILDIĞI ALANLAR
  • Farkındalık ve önseziyi geliştirme ve ifade etme
  • Kendini değerli hissetme
  • Daha mutlu bir yuva kazanma
  • Herhangi bir durumda gevşeme yeteneği kazanma
  • Daha iyi kararlar verme
  • Konsantrasyonu arttırma
  • Zıtlıklar ve stresi azaltma
  • Sağlığı ve iyi hali arttırma
  • Doğal ve kolay uykuyu sağlama
  • Kendini, düşüncelerini ve yaptıklarını güven ve hevesle sunabilme
  • Beynini pozitif kavramlarla ve başarılı şekillerde programlama
  • Kolayca zihinsel imajlar meydana getirme yetisi geliştirme
  • İç görüş kazanma
  • Yeni çözümler bulma
  • Eski, kısıtlayıcı, sınırlandırıcı düşünceleri tekrar yapılandırma
  • Öz kontrolü kuvvetlendirme
  • Yeni, sağlıklı alışkanlıklar geliştirme
  • Semptomları azaltma veya yok etme
  • Problemlerin kaynaklarını keşfetme
HİPNOZUN KULLANILDIĞI ALANLAR:
Psikiyatrik Bozukluklarda
  • Fobik bozukluk
  • Obezite
  • Yeme bozuklukları
  • Dissosiyatif bozukluk
  • Tik bozukluğu
  • Kekemelik
  • Enürezis nokturna (Gece işemeleri)
  • Psikojenik ağrı bozukluğu
  • Bağımlılık, kötüye kullanım(Alkol, sigara)
  • Panik bozukluk
  • Depresif bozukluk
  • Davranım bozukluğu
  • Konversiyon bozukluğu
Psikiyatri Dışı Hastalıklarda
  • Cilt lezyonları
  • Migren
  • Astım
  • Ağrısız doğum
  • Kanser ağrılarını azaltmak
  • Kemoterapi yan etkilerini önlemek (bulantı, kusma)
  • Anestezi yapmaksızın diş tedavileri
  • Diş hekimi ve diğer fobiler
Eğitimde
  • Öğrencilerin sınav stresini azaltmak,
  • Öğrencilerin dikkatinin yoğunlaştırılması,
  • Ezberleme yeteneğini arttırmak ve belleği kuvvetlendirmek,
  • Motivasyonu arttırmak,
  • Öğretmeni, okulu, dersi sevdirmek,
  • Hedef oluşturmak.
   Dünyada hipnozun tıpta en yaygın kullanımı diş hekimliğindedir. Pek çok insanda dental fobi olduğundan yani diş hekimlerinden korkup dişçi koltuğuna oturmak istemediklerinden diş hekimleri bu alana daha çok yönelmektedir.
   Ameliyatta da kullanılan hipnoz, Türk bilim insanlarınca uygulanan ve başarılı sonuçlar elde edilerek bir çalışmaya dönüştürülen kalp cerrahisi öncesinde ”hipnoz” uygulaması ile hastalarda kaygı, stres, endişe ve depresif bulguların azaldığı, ameliyat sonrası ağrı kesici ilaç dozunun düştüğü ve solunum destek cihazına daha az ihtiyaç duyulduğu saptanmıştır. Yabancı bilim insanları tarafından da ilgi gören çalışma, Ağustos 2011′de İstanbul’da gerçekleştirilen ”Avrupa Hipnoz Kongresi”nde de kabul edilmiştir.
   Hipnoz ile aranılan sorulara cevaplar bulup hayatımızda gerçekleşmesini istediğimiz ancak neden değiştiremediğimizi bir türlü anlayamadığımız alışkanlıkların, duygu ve düşünce durumlarının, hastalıkların kökenlerini bulup kendimizi istediğimiz şekilde yeniden programlayabiliriz. Bilincimiz ile bilinçaltımız arasındaki uyumu sağlayabiliriz. Beynimizin muhteşem yeteneklerini keşfederken kendi içimizde de derin bir yolculuğa çıkabiliriz.
KAYNAKÇA:
http://nchypnosis.org/what-is-hypnosis/
Theron Q. Dumont’ un Zihinsel Tedavi Araçları Eseri
http://www.dr.com.tr/Content/Uploads/bookpdf//462119.pdf

Derleyen ve Yazan : Meral COŞKUN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder