BIRAKIN GENÇLER RAHAT BİR NEFES ALSIN! KORKMAYIN...
Türkiye’nin demokrasiye ihtiyacı var. Ancak
öncelik benliğindeki diktayı yıkmak olmalı insanın.Lakin kimsede kabul etmez bu
kendi kendini dikta rejimiyle yönettiğini.Bu benliğini de yaptığı her işe
yansıtır ortaya koyduğu üslub.Bu bağlamda bu üslubun siyasette kendine yer
etmiş olduğuna kanaat getirebiliriz.Siyasetin içinden biri olarak bu
özeleştiriyi yapabiliyorum.Aynısını benden çok önceleri siyasette var olan
parti büyüklerimden de bekliyorum.
Halka doğrudan, dolaysız demokrasiyi empoze edecek mercinin parti il
başkanlıkları iken, bu merci bu kadar önemli ve bir o kadar da önemsizleştiren
karakterlerin sahip olması partiye yarar değil zarar verecektir. İl başkanı ki
gerek genel seçimlerde vekillerin sıralamasında kimin vekil olacağına, gerekse
yerel seçimlerde kimin belediye başkanı, meclis üyesi olacağına karar verecek
yetkide hatta oturduğu koltuğun kısmen de olsa kimde kalacağını da
belirleyebiliyor. Gereksiz dikta demokrasinin kararlarını birçok yerde olduğu
gibi partimizin yerel yönetimlerinde de tecrübe edindik bu secimler de . Bu seçim
sürecindeki bir çok partilinin de maruz kaldığı tutum kabul edilebilir bir
tutum olmadığı gibi elitist, okuyan, sorgulayan, araştıran CHP’nin aslında
kötünün iyisi olan bağnaz, muhafazakâr yapının devamı niteliği taşıdığını farkettim.
Hiç akıl ürünü yoktur ki kendi kuruluşlarını her fırsatta kendileri ile
ilgisi olmadığını yaptığını, yapmaya çalıştığı ve yapacağı olguların karşı
tarafa mal etsin. Bu gerçekleri iddialaştırılmasının
yine kendileri tarafından yapıldığı gibi bunlara karşı çıkan tarafında aynı saf
olduğu bilinmeli. Söylendiği gibi önce dikta rejimini yıkmalı insan, kendine
demokrasi sağlamalı sonra başkalarına bakmalı Kendi diktasına mahkum olan
karakter de şimdiki gibi sermaye odaklı düşünüyor. Merci sahiplerinin hepsi sermaye
odaklı olduğu da biliniyor olmasına rağmen dillendirilmiyor. Merci sahibi olan
kişi olacak kişi üzerinden, merci sahibi olacak kişi de merci üzerinden
sağlayacağı çıkarları göz önünde tutuyor. Her şeyi bir kenara bırakın oy
potansiyelimizin düşük olması gibi bir sorun varken nelerle uğraşıyoruz! Her
zaman ve her fırsatta sadece seçim arefesinde çalışılıyor ve bu çalışmaların
sadece parti binasında yapılıyor olmasına getirdiğim eleştiriler haklı olarak
tüm bunları da kanıtlar nitelikte olduğu gösteriyor.
“Genç” söylemleriyle tutuşan
partinin aslında samimi olmadığını söylemleriyle eylemlerinin uyuşmadığını
düşünüyorum. Zira gençlere yetki vermiyor onlara ve yapacaklarına güvenmiyor “Gençleri
destekliyoruz” deyip ardından “onu değil bunu yapın” şeklinde kulaklara not
düşülüyor olmasını zinhar kabul edemem şahsım adına. Sizler siyaseti taahhüdü
dolmuş davranışlarla yapamazsınız, yapmamalısınız! Sizlerin siyasi yüzleriniz ile
birlikte zamanı taşıyamayan politik zihniyetlerinizde artık siyasetten uzak
durmalı.
Bırakın gençler rahat bir nefes
alsın, Bırakın gençler yönetsin bu ülkeyi yeni modern zihniyetleriyle, Bırakın
gençleri engellemeyin artık, Korkmayın!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder