15 Nisan 2014 Salı

Yerel Zihniyete !!

BIRAKIN GENÇLER RAHAT BİR NEFES ALSIN! KORKMAYIN...


Türkiye’nin demokrasiye ihtiyacı var. Ancak öncelik benliğindeki diktayı yıkmak olmalı insanın.Lakin kimsede kabul etmez bu kendi kendini dikta rejimiyle yönettiğini.Bu benliğini de yaptığı her işe yansıtır ortaya koyduğu üslub.Bu bağlamda bu üslubun siyasette kendine yer etmiş olduğuna kanaat getirebiliriz.Siyasetin içinden biri olarak bu özeleştiriyi yapabiliyorum.Aynısını benden çok önceleri siyasette var olan parti büyüklerimden de bekliyorum.
Halka doğrudan, dolaysız demokrasiyi empoze edecek mercinin parti il başkanlıkları iken, bu merci bu kadar önemli ve bir o kadar da önemsizleştiren karakterlerin sahip olması partiye yarar değil zarar verecektir. İl başkanı ki gerek genel seçimlerde vekillerin sıralamasında kimin vekil olacağına, gerekse yerel seçimlerde kimin belediye başkanı, meclis üyesi olacağına karar verecek yetkide hatta oturduğu koltuğun kısmen de olsa kimde kalacağını da belirleyebiliyor. Gereksiz dikta demokrasinin kararlarını birçok yerde olduğu gibi partimizin yerel yönetimlerinde de tecrübe edindik bu secimler de . Bu seçim sürecindeki bir çok partilinin de maruz kaldığı tutum kabul edilebilir bir tutum olmadığı gibi elitist, okuyan, sorgulayan, araştıran CHP’nin aslında kötünün iyisi olan bağnaz, muhafazakâr yapının devamı niteliği taşıdığını farkettim.
Hiç akıl ürünü yoktur ki kendi kuruluşlarını her fırsatta kendileri ile ilgisi olmadığını yaptığını, yapmaya çalıştığı ve yapacağı olguların karşı tarafa mal etsin. Bu gerçekleri  iddialaştırılmasının yine kendileri tarafından yapıldığı gibi bunlara karşı çıkan tarafında aynı saf olduğu bilinmeli. Söylendiği gibi önce dikta rejimini yıkmalı insan, kendine demokrasi sağlamalı sonra başkalarına bakmalı Kendi diktasına mahkum olan karakter de şimdiki gibi sermaye odaklı düşünüyor. Merci sahiplerinin hepsi sermaye odaklı olduğu da biliniyor olmasına rağmen dillendirilmiyor. Merci sahibi olan kişi olacak kişi üzerinden, merci sahibi olacak kişi de merci üzerinden sağlayacağı çıkarları göz önünde tutuyor. Her şeyi bir kenara bırakın oy potansiyelimizin düşük olması gibi bir sorun varken nelerle uğraşıyoruz! Her zaman ve her fırsatta sadece seçim arefesinde çalışılıyor ve bu çalışmaların sadece parti binasında yapılıyor olmasına getirdiğim eleştiriler haklı olarak tüm bunları da kanıtlar nitelikte olduğu gösteriyor.
 “Genç” söylemleriyle tutuşan partinin aslında samimi olmadığını söylemleriyle eylemlerinin uyuşmadığını düşünüyorum. Zira gençlere yetki vermiyor onlara ve yapacaklarına güvenmiyor “Gençleri destekliyoruz” deyip ardından “onu değil bunu yapın” şeklinde kulaklara not düşülüyor olmasını zinhar kabul edemem şahsım adına. Sizler siyaseti taahhüdü dolmuş davranışlarla yapamazsınız, yapmamalısınız! Sizlerin siyasi yüzleriniz ile birlikte zamanı taşıyamayan politik zihniyetlerinizde artık siyasetten uzak durmalı.

 Bırakın gençler rahat bir nefes alsın, Bırakın gençler yönetsin bu ülkeyi yeni modern zihniyetleriyle, Bırakın gençleri engellemeyin artık, Korkmayın!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder