8 Nisan 2014 Salı

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN MÜTHİŞ BULUŞU!

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN MÜTHİŞ BULUŞU!

TED Ankara Koleji Bilim İnsanı Sınıfı’ndan iki lise öğrencisi, biyoloji alanında yaptıkları projeyle halk arasında yaban armudu olarak bilinen ‘ahlat’ meyve ekstresinin…
Türk Eğitim Derneği (TED) Ankara Koleji Bilim İnsanı Sınıfı’ndan iki lise öğrencisi, biyoloji alanında yaptıkları projeyle halk arasında yaban armudu olarak bilinen ‘ahlat’ meyve ekstresinin mutasyon üzerindeki etkisini araştırdı.
İkili, anavatanı Türkiye ve Kırım olan, Türkiye’nin dışında Balkanlar ve Güney Avrupa kırsalında rastlanan ve orman alanlarının dışında, açık bozkırlarda, yol kenarlarında yaşadığı için “yalnız ağaç” olarak adlandırılan, ahlat ağacının meyveleri, çekirdekleri ve yapraklarının özütünü/ekstresini, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Laboratuvarı’nda elde etti.
Ardından, yalnızca meyve ekstresini, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Laboratuvarı’nda, meyve sineği (sirke sineği) olarak da adlandırılan Drosophila Melonogaster üzerinde deneyerek, sineklere, önce kanserojen madde Etil Metan Sülfanat (EMS) vererek, bu maddenin sineklerdeki bozucu (mutajenik) etkisini test ettiler.
45. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Ortaöğretim Öğrencileri Arası Proje Yarışması’na katılan Nilsu Uzunlar ve Bilge Begüm Yavuzyiğit’in biyoloji öğretmeni Demet İzgü danışmanlığında geliştirdikleri ‘Ahlat Meyve Ekstresinin Antigenotoksit Etkilerinin Drosophilia Melanogaster üzerinden Kanat SMART Analizi İle İncelenmesi’ isimli proje ile ahlat ekstresinin mutasyon üzerinde olumlu etkisi olduğu tespit edildi.
Projeyi geliştiren öğrencilerden Bilge Begüm Yavuzyiğit, yaptığı açıklamada, anavatanı Anadolu olan ahlatın, uzun yıllar yaşayabildiğini, aynı zamanda hava kirliliğine, kötü hava koşullarına ve kuraklığa son derece dirençli olduğunu ve neredeyse hiç mutasyon geçirmemiş bir bitki olduğunu belirtirken, bu meyvenin drosophilia (meyve sineği) üzerinde, yüzde 100’e varan mutasyon durdurucu etkisi olup olmadığını araştırdıklarını söyledi.
Bu kapsamda, önce meyve sinekleri üzerine EMS adı verilen bir mutasyon yapıcı madde uyguladıklarını anlatan Yavuzyiğit, bu şekilde meyve sineklerinin mutasyon geçirmesine neden olduklarını ifade etti.
“MUTASYONLARI GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE ÖNLEDİĞİNİ GÖSTEREN İLK ÇALIŞMA”
Daha sonra da ahlat ekstresinin farklı dozlarını sineklerin besiyerlerine ekleyerek, mutasyonu “somatik mutasyon ve rekombinasyon testi” (SMART) ile saydıklarını anlatan Yavuzyiğit, ’3 kez tekrarlı yapılan deneyler sonucunda, ahlatın ekstre dozu arttıkça EMS’nin mutasyon yapıcı etkisini bloke ettiğini gördük. Bu çalışma, ahlat meyve ekstresinin, kimyasal mutajenlerin neden olduğu genotoksik etkileri önemli derecede baskıladığını ve bu nedenle oluşabilecek mutasyonları güçlü bir şekilde önlediğini gösteren ilk çalışmadır’ dedi.
Kanserin önlenmesinde potansiyel ajanlar olarak düşünülen antimutajenik ve antikanserojenik etkilere sahip doğal ürünlerin keşfine olan ilginin her geçen gün artış gösterdiğine işaret eden Nilsu Uzunlar, bu hastalığın kontrolünde, görülme sıklığını, antimutajenik ve antikanserojen maddelerin tüketilmesini azaltmanın dünyada önemli bir strateji haline geldiğini, bu bağlamda kimyasal mutajenlerin etkilerini bastırabilecek yeni doğal kemoönleyici ajanların keşfinin özel bir önem arz ettiğini kaydetti.
Bilge Begüm Yavuzyiğit ve Nilsu Uzunlar, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) dokümantasyon merkezindeki, 300 binden fazla tez ile Türk Patent Enstitüsü’nün binlerce patent başvurusunun yer aldığı veri tabanları başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası literatür taramalarında, ahlat ile ilgili hemen hiçbir çalışma ya da bilimsel araştırma olmadığını da tespit ettiler.
Yine, ahlat ağacının örneğin, Japonca ve Çince başta olmak üzere, pek çok dilde bir isim karşılığının bulunmadığını, başka bir ifadeyle tanınmadığını saptadılar.
PROJE ÇALIŞMASI TPE’NİN PATENT SİCİLİNE KAYDEDİLDİ
İkilinin proje çalışmaları, TÜBİTAK’ın yanı sıra, Türk Patent Enstitüsü’ne patent başvurusu olarak sunuldu. Türk Patent Enstitüsü’nce (TPE), 28 Ocak 2014 tarihinde, 2014/00962 sayı ile “Patent Sicili”ne kaydedildi.
İkilinin de içinde yer aldığı 5 kız öğrenciden oluşan, “Hayal Ortakları AK-SİS” topluluğu, ABD Ankara Büyükelçiliği’nin desteğiyle 2 yıl önce gerçekleştirilen proje yarışmasında Türkiye 4’ncüsü olarak, bu alanda TED Ankara Koleji’ne ilk dereceyi kazandırmışlar, yine bu proje ile Türk Patent Enstitüsü’ne başvurup “TR2012 15802 Y” sicil numarasıyla “Faydalı Model Belgesi” aldılar. Bu da TED Ankara Koleji’nin ilk patent başvurusu ve ilk belgesi oldu.
Bilge Begüm Yavuzyiğit, ayrıca 2010 yılında SBS Türkiye birincisi olmuştu. Nilsu Uzunlar ise pek çok matematik olimpiyatına davet edildi ve buralarda önemli başarılar elde etti.
Bilge ve Nilsu, bundan sonraki hedeflerini, projenin uluslararası patentini alıp, buluşun ilaç endüstrisinde kullanılabilir hale getirilerek, kanser başta olmak üzere insan sağlığına yarar sağlayacak şekilde ilaç ya da gıda sanayisine uyarlanması konusunda gerekli arayış ve araştırmaları yürütmek olarak açıkladılar.
Nilsu ve Bilge, “Sonuç olarak, mutasyona karşı direncin şifresini bulduğumuza ve şifreyi kırdığımıza inanıyoruz” dediler.
http://www.bizsiziz.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder